Dijital ŞirketlerPERAKENDE

Dijital dönüşümün kazananları, operasyonlarının merkezine müşterilerini koyanlar olacak

0

Tüm iş dünyasının gözünü dijital dönüşüme çevirdiğini söyleyen Colin’s CIO’su Selçuk Şen, “Bu ortamda kazanan şirketler, müşterilerini operasyonlarının merkezine koyarak tüm birimlerini bu değere hizmet eden ve ortak hedefleri olan bir yapıya dönüştürerek fark yaratanlar olacak.” dedi.

Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde henüz öğrenciyken iş hayatına başlayan Colin’s CIO’su Selçuk Şen, öğrenci kimliğiyle çeşitli firmalarda üretim ve planlama departmanlarında görev aldı, yeni sisteme geçiş projelerinde de çeşitli sorumlulukları oldu. 1997 yılında lisans eğitimini tamamladıktan sonra da aynı alanlarda çalışarak iş hayatına başladı. İki yıl farklı sektörlerde ERP projelerinde görev aldıktan sonra, akademik olarak kendisini geliştirmek için yüksek lisans ve doktora yapmaya karar veren Selçuk Şen, akademik faaliyetlerini sürdürürken paralelinde Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde 4 yıl araştırma görevlisi olarak çalışmalarına devam etti. Bu esnada da çeşitli projelerde sorumlulukları oldu. Karar destek sistemleri/teknoloji yönetimi ve tedarik zinciri yönetimi alanlarında doktora çalışmalarını tamamladıktan sonra, 2002 yılında akademik açıdan edindiği birikimini kullanabilmek için uygulama dünyasına geri dönmeye karar verdi. 2002 – 2006 yılları arasında elektronik sektöründe yer alan Audio Elektronik firmasında satın alma, üretim, planlama ve ERP projelerinde yönetici seviyesinde sorumluluklar üstlenen Şen, 2009 yılına kadar da yine aynı firmada Tedarik Zinciri GMY’si oldu.

2009 yılından beri Eroğlu Grubu’nda Colin’s ve Loft markalarının teknoloji departmanından sorumlu Grup Müdürü olarak görev alan Şen, bununla birlikte 2018’den beri Beykent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde Dr. Öğretim Üyesi olarak Endüstri 4.0 ve Dijital Dönüşüm konularında lisans/yüksek lisans seviyelerinde dersler vermeye devam ediyor.

Selçuk Şen, Colin’s IT süreçlerinin gelişimi ve geleceği ile perakende sektörünün dijitalleşme odağında önceliklendirmesi gereken teknolojiler ve daha fazlasını İŞTE Teknoloji okurları için anlattı…

“Beklentilerdeki değişimler, müşterilerin derinlemesine anlaşılmasını ve analiz edilmesini gerektiriyor”

Perakende sektörü, pandemi ile değişen müşteri profilleri ve beklentilerine paralel olarak, dijital varlıklarını optimize ediyor. Colin’s CIO’su Selçuk Şen, sektörde kazanan şirketlerin, müşterilerini operasyonlarının merkezine koyanlar olacağını söyledi:

“Sürekli gelişen ve değişen rekabet ortamında dijital dönüşüm artık şirketler için bir tercih değil, zorunluluk haline geldi. Bu koşullarda şirketlerin artan rekabete karşı güçlü durabilmek için teknolojiye yatırım yaparak, değişen müşteri davranışlarına karşı yeni stratejiler üretmeleri ve operasyonel süreçlerini iyileştirmeleri gerekiyor. 

Bugün sektör ve ülke bağımsız, tüm iş dünyası gözünü dijital dönüşüme çevirmiş durumda ve birçok kaynakta bu dönüşüm aslında dijital yıkım olarak adlandırılıyor. Bu ortamda kazanan şirketlerin, bu yeni ekonomi modeli içerisinde rekabetçi konumlarını koruyabilmek için müşterilerini operasyonlarının merkezine koyarak; tüm birimlerini bu değere hizmet eden, birbirini destekleyen, ortak hedefleri olan bir yapıya dönüştürerek fark yaratabilenler olacağına inanıyorum.

Müşteriler “ürünleri” satın almaktan “deneyimleri” satın almaya doğru yönelirken, fark yaratmak isteyen perakende şirketleri de artık müşteri kitlelerine özel kişiselleştirilmiş stratejiler geliştirerek onlara eşsiz bir müşteri deneyimi sunmaya çalışıyor. Müşteri profillerinde ve beklentilerinde oluşan değişimler müşterilerin derinlemesine anlaşılmasını ve analiz edilmesini gerektiriyor. Perakende şirketleri, dijital analitik araçlar ile müşterilerin davranışlarını daha ayrıntılı bir şekilde incelemek ve mağaza ortamını gerçek zamanlı optimize etmek için çok çeşitli teknolojiler kullanıyor. Değişen müşteri davranışları ve yolculuğunun merkezde yer aldığı, hızın belirleyici unsur olduğu perakende sektöründe “online alışveriş, omni-channel, kişiselleştirme, entegre tedarik zinciri, anlık ürün ve stok takibi, büyük veri analitiği, siber güvenlik, ödeme sistemleri otomasyonları ve kişiye özel kampanyalar” öne çıkan konseptler arasında yer alıyor.

Biz de Colin’s olarak böyle bir dijital dönüşüm yolculuğunun içerisindeyiz. Tüm teknoloji varlıklarımız bu bakış açısı ile gözden geçirildi ve safhalandırılarak yatırım planları oluşturuldu.”

“İnsan kaynağı ile BT arasında yüksek uyum sağlayan bir altyapıya sahibiz”

Pandemi sebebiyle şirketlerin büyük bir çoğunluğu uzun vadeli dijitalleşme projelerini, özellikle de uzaktan çalışma modellerini kısa sürede hayata geçirdi. Uzaktan çalışma altyapısına çok daha önceden hazır olduklarını söyleyen Selçuk Şen, Colin’s’in pandemi dönemini anlattı:

“Dijital dönüşüm yolculuğumuza aslında pandemi öncesinde başlamıştık. Yol haritamızda en önemli adımlardan bir tanesi de “dijital iş yeri” kavramıydı. Dijital iş yeri, çalışma ortamınızın dijitalleşmesidir. Çalışanlar işlerini yapmak için ihtiyaç duydukları teknoloji araçlarını kullanabilir, başkalarıyla çalışmak ve şirketlere yüksek değer sunmak için yeni nesil araçlar ile çalışabilirler. Dijital bir iş yeri, başarılı bir iş hayatı için mutlaka benimsenmeli. Bunun için de etkili bir dijital iş yeri stratejisi oluşturmalısınız. Colin’s olarak biz de insan kaynağımız ile bilgi teknolojileri arasında yüksek uyum sağlayan bir altyapı kurmayı kendimize hedef edindik. Tüm çalışanlarımıza bu yenilikçi teknolojileri kullanacak platformlar sunduk. 

Pandemi dönemine de bu hazırlıkların çoğunu tamamlamış bir şekilde girdik. Pandemi sebebi ile 1,5 yıl önce çalışanlarımızı evlerine gönderdiğimizin ertesi günü, arkadaşlarımız sistemlerimize evden bağlanarak çalışmalarına devam edebildiler. Faaliyetlerimiz kesintisiz bir şekilde devam etti. Sektörde bu konuda en hızlı adapte olan firmalardan biri olduk. Halen de kullanmış olduğumuz teknolojilerle tüm dünyadaki mağazalarımıza hızlı, etkin ve verimli bir şekilde erişebiliyor, mağazadaymış gibi çalışmalarımızı yürütebiliyoruz.”

“Otomasyon sistemimiz ile sipariş toplama hızımızı 10 kat artırdık”

Perakende sektörü üretimden tedarik, lojistik ve teslimat süreçlerine kadar her kademede dijitalleşme odağını sürdürüyor. Colin’s’teki dijitalleşen süreçleri anlatan Şen, şirketin bu alandaki çıktılarını paylaştı:

“Colin’s in IT yapılanmasına 10 yıl önce tedarik zinciri süreçlerinin dijitale taşınması ve yeniden yapılanması ile başladık. Adına o gün “Lojistik Takip Sistemi” (LTS) ismini verdiğimiz bir ürün ile yurt içi-yurt dışı tüm üretim süreçlerinin temel bilgilerinin üreticiler, sigorta acentesi, lojistik servis sağlayıcılar, gümrük müşavirliği hizmet firmalarımız, ürün yönetimi, lojistik ve finans birimlerimiz gibi paydaşlarımız arasında izlendiği, yönetildiği web tabanlı bir sistem ile sektörde bir ilki gerçekleştirdik. Tüm sezonlarımızı satın alma sürecinden mağazaya teslime kadar anlık olarak yönetebildiğimiz bir yapı kurduk. Yakın zamanda teknolojisini yenilediğimiz bu ürün sayesinde, uzun yıllar kurumun en sorunlu birimi olan lojistik departmanı en sorunsuz birimlerden biri haline dönüştü. Bu sistem bize son derece az sayıda personel ile 10 yıldır kesintisiz büyüyen organizasyona hiç zorlanmadan hizmet verme, her türlü bilgiye, istediğimiz kırılımda rapora, ürünle ilgili gereken her türlü hızlı aksiyonu almaya izin verdi ve vermeye de devam ediyor.

Diğer yandan, hizmet verilen her ülkede ayrı ayrı depolama faaliyeti yürütülürken İstanbul merkezli 40 bin m2’lik dağıtım merkezine geçildi. Bu tesiste en yoğun emek gerektiren süreçleri otomatize ettik. Bu tesisi bize özel geliştirilmiş bir WMS (depo yönetim sistemi) sayesinde, aynı anda antrepo ve depodan ürün elleçleyebildiğimiz, dünya standartlarında hizmet veren ve Türkiye’de kamu-özel sektör iş birliği ile gümrük-antrepo mevzuatlarının da gelişmesine olanak sağlayan bir iletişim süreci sonucu, son derece esnek çalışan bir tesise dönüştürdük. Sektörümüzde örneği olmayan bu tesisimiz sayesinde yurt dışındaki depolarımızın çoğunu küçülterek ürünlerimizi Türkiye’de mağaza bazlı elleçlemeye başladık. 

Türkiye depolama kadromuz, 2010 yılına kıyasla yüzde 60 azalmış personel ile bugün yurt dışındaki tüm ülkelerimizin ürünlerini Türkiye’den elleçleyerek gönderiyor, azalan personel sayımıza rağmen, sipariş toplama hızımızı o günlere kıyasla tam 10 kat artırmış bulunuyoruz. Son dönemde benzer bir otomasyon yatırımını e-ticaret kanalımızın ürün toplama süreçleri için de yaptık. Oradaki performans artışı ile birlikte müşterilerimize online mağazalarımızdan çok daha hızlı ve taahhütlü hizmetler vermek için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.”

“İhtiyacımız olan donanımı kiralayarak fayda/maliyet katsayımızı artırmayı hedefliyoruz”

Üretimden reyonlara kadar süreçlerin sorunsuz ilerlemesi için güçlü bir IT yapısı şart. Şen, verilerin yönetimi ve barındırılması konusunda benimsedikleri teknolojileri şöyle anlattı:

“Uçtan uca, tüm operasyonların sağlıklı yönetilebilmesi adına IT yapılarının sağlıklı ve güçlü tasarlanmış olması artık tüm dünyada tartışmasız bir gerçeklik ve ihtiyaç. Biz bu noktada büyük bir dönüşümün içerisindeyiz ve son iki yılda çok ciddi adımlar atıldı. Burada soruya da iki boyuttan bakılması gerektiğini düşünüyorum: İlk olarak verilerin üretilmesi ve buna bağlı olarak yönetilmesi, ikinci olarak da barındırılması. 

Bizler veriyi üreten tarafta çok ciddi bir dönüşüm içerisindeyiz; bu noktada tüm perakende süreçlerimizi omni-channel bakış açısıyla yeniden tasarladığımız büyük bir projeyi adım adım hayata geçiriyoruz. Ağustos ayı itibarıyla Türkiye’deki tüm mağazalarımızda yeni mağazacılık satış uygulamamız, bu vizyon ile hayata geçti. Bu uygulama tamamen bulut yerel olarak geliştirilmiş, neredeyse tamamında açık kaynak kodlu bileşenlerin ve mikro servis mimarisinin kullanıldığı son derece yenilikçi bir proje oldu. Bu projemizin devamı da yakın zamanda gelecek. 

Gerek bu proje kapsamında gerekse mevcut süreçlerimizde oluşan verilerin yönetimi için bulut servislerinin gücünü de kullanıyoruz. Birkaç örnek vermek gerekirse; bahsettiğim mağazacılık uygulamamız şu anda bir bulut platformu üzerinde, platform servislerinden de faydalanarak hizmet veriyor. Bütün bu bileşenler ve oluşturduğumuz mimari çerçevesinde artık uygulamalarımızı ölçeklendirmek çok kolay. Yük altında uygulamalarımız rahatlıkla yeniden ölçeklenerek kesintisiz hizmet vermeye devam ediyor. Benzer şekilde geçtiğimiz yıl raporlama altyapımızın yeniden değerlendirilmesi kapsamında raporlama servislerimizin yine bir bulut ortamında hizmet vermesini sağladık.

Tüm bunların yanında geçtiğimiz yıl sunucu altyapımızı da Turkcell’in veri merkezlerine taşıyarak önemli bir değişime adım attığımızı söylemek gerekiyor. Veri merkezi dönüşümü ile artık yeni sunucu yatırımı yapmayacağız ve ihtiyacımız olan bu tarz donanımı kiralayarak fayda/maliyet katsayımızı artırmayı, toplam sahip olma maliyetlerimizi aşağıya çekmeyi hedefliyoruz. 

Bu servislerin sağlıklı çalışmasının sağlanması ve veriye anlık ulaşımın olmazsa olmazı ise sürekli olarak çevrimiçi olabilmek, kesintisiz olarak internete erişimi sağlamak. Bu noktada da gerek mağazalarımızda gerekse merkez ofisimizdeki internet altyapımızı güçlendirerek birden çok katmanda yedekli hale getirdik. Böylelikle hiç çevrimdışı olmayan bir mekanizmayı hayatımıza kazandırdık. 

Tüm bu yatırım ve teknolojik dönüşümlerin en önemli sonucu da veriye anlık ulaşabilmek, anlık olarak aksiyonlar alabilmek ve kararlar verebilmek oldu. Bir örnek daha vermem gerekirse, yukarıda bahsettiğim yeni mağazacılık uygulamamız kapsamında oluşturduğumuz rapor setleri ve gösterge panelleri hiçbir gecikme olmaksızın, tüm verileri gerçek zamanlı olarak yönetimimizin ve karar vericilerimizin önüne getiriyor. Artık bir mağazamızda satış yapıldığı anda tüm paydaşlar anlık olarak, hiçbir gecikme olmaksızın, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar bunu görebiliyor, hızlı kararlar alıp bunları aksiyona dönüştürebiliyorlar.”

“Yapay zeka tabanlı uygulamalarla omni-channel çözümümüze analitik bir alan açmak istiyoruz”

Selçuk Şen’e son olarak bu yılın son çeyreği ve 2022 yılında, hangi konulara öncelik vereceklerini yönelttik. Şen, uzun vadede yatırımlarında yer alacak başlıkları paylaştı:

“2 yıl önce başlayan dijital dönüşüm yolculuğumuzun ilk fazında öncelik verdiğimiz konular; internet ve sunucu altyapımızın bulut dönüşümü gibi daha çok geleceğe güvenle ilerleyebilmemizi sağlayacak altyapı projeleri. Siber güvenlik ile ilgili projelerimizi tamamlamak da planladığımız önemli hamlelerimizden biri. Tüm bu çalışmalarımızda Turkcell de en önemli iş ortaklarımızdan biri olacak.

Bu süreçte yazılım projelerimizi de tamamlayacağız. Omni-channel bakış açısı ile kurguladığımız uçtan uca çözümümüzün ilk ayağı olan web tabanlı mağazacılık uygulamamızı tüm dünyadaki mağazalarımızın kullanımına açacağız. Diğer omni-channel modüllerimizi de önce Türkiye sonra da diğer ülkelerimizde canlıya geçirmeyi planlıyoruz. 

Özellikle müşteri öncelikli analitik çözümlerimiz de projelendirilmiş durumda. Bu projede de “yapay zeka” tabanlı uygulamalar geliştirerek omni-channel çözümümüze analitik bir alan açmak istiyoruz. Bu doğrultuda geçmiş referanslı karar ve uygulamalar yerine, geleceği öngören yapay zeka algoritmaları ile karar alternatifleri oluşturmak ve bu alternatiflere göre aksiyon planlamak en önemli önceliklerimiz olacak. Bu tip ‘akıllı’ olarak adlandırdığımız uygulamaları hem iş ortaklarımız ile hem de akademik dünyadan aldığımız destekle derinleştireceğiz. Üniversitelerle kurmayı planladığımız iş birliktelikleri ile işin teori ve pratik bacaklarını birleştiren, hem kurumumuza hem de ülkemize değer katan projelere imza atmak en büyük hedefimiz.” 

Turkcell ile çeşitli iş ortaklıklarınız bulunuyor. Şu anda devam eden ve ileride de gerçekleştirmeyi planladığınız projeleri anlatır mısınız?
Esnek, hızlı ve ölçeklenebilir altyapısından dolayı 2019 yılında bulut teknolojilerine yatırım yapma kararı aldık. Hikayemiz Skyland Merkez Ofis’e taşınma sürecimizde Turkcell sunucu barındırma hizmeti ile başladı. Sistem odası kurulumu, soğutması, kesintisiz elektriği, kablolaması, deprem önlemleri, ortam kontrolü, sistem odasının bakımı gibi sorumluluklarımızı Turkcell Veri Merkezi’ne devrettik. Sonrasında Sanal Veri Merkezi (SVM), Yedekleme ve güvenlik operasyonları merkezi (SOC) projelerimizi hayata geçirdik. 

Bugün geldiğimiz noktada sunucularımızın yüzde 92’si kesintisiz, esnek, ölçeklenebilir, belirlediğimiz politikalara uygun yedeklenen, 7/24 destek alabildiğimiz ekipler tarafından yönetilen SVM ortamında çalışıyor. Yakın zamanda tüm sunucularımızı SVM ortamına taşıyacağız. SIEM ürünümüzün yönetimini ve monitör edilmesini de yetkin mühendislerin bulunduğu Turkcell SOC ekibine emanet ettik. Bu ekibin 7/24 ortamımızı takip ettiğini bilmenin bizlere büyük bir konfor sağladığını söyleyebilirim.

İlerleyen günlerde Turkcell ile Bilgi Güvenliği Danışmanlığı, Güvenli Misafir İnterneti, DR site konuları gibi yeni projelere de imza atacağız.

Comments

Yorum yapma kapatılmıştır