IoT - Nesnelerin İnternetiTeknoloji Trendleri

Nesnelerin İnterneti nedir?

0

Ömer Gazimihal

1999 yılında Procter&Gamble Tedarik Yönetimi Departmanında çalışan Kevin Ashton’ın, radyo frekansı teknolojileri ile verimliliği artırmak için geliştirilen bir uygulamayı anlatırken ilk terim olarak kullandığı Nesnelerin İnterneti kavramı tam 21 yaşında. Nesnelerin birbiri ile haberleşmesi anlamına gelen ve uygulama örneklerinin geçmişi 70’li yıllara kadar dayanan Nesnelerin İnterneti’ne Kevin Ashton da dahil olmak üzere 10 yıl kadar kimse terim olarak bir değer göstermemişti. Fakat bu isim yerine ‘gömülü internet’ ya da ‘yaygın hesaplama’ terimleri kullanılıyordu.

Nesnelerin İnterneti ya da ana dili fark etmeksizin herkesin benimsediği haliyle IoT kavramı, 2010’un ikinci yarısında biraz daha popülerlik kazanmaya başladı. Aynı dönemde Google’ın StreetView servisinin yalnızca 360 derecelik fotoğraflar çekmediği, beraberinden insanların WiFi ağları ile ilgili olarak da tonlarca veri saklaması gündem olmuştu. Bu gündem ile Google’ın sadece internet dünyası verileriyle yetinmeyip fiziksel dünyanın da verileriyle ilgili bir stratejiye sahip olduğunu anlamış olduk.

Çin hükümeti de aynı dönemde Beş Yıllık Planlarında Nesnelerin İnterneti’ni stratejik bir öncelik haline getireceğini açıkladı. 2011 yılına gelindiğinde ise, ünlü “gelişmekte olan teknolojiler için hype döngüsünü” icat eden pazar araştırma şirketi Gartner’ın listeleri de yeni bir fenomeni içeriyordu: “Nesnelerin İnterneti”. Takip eden yıllarda ise ‘Nesnelerin İnterneti’ temalı konferanslar, fuarlar, makaleler birbirini izledi.

Nesnelerin İnterneti terimi, Ocak 2014’te Google’ın Nest’i 3,2 milyar dolara satın aldığını duyurduğunda kitlesel pazar bilincine de ulaştı ve Las Vegas’taki Tüketici Elektroniği Fuarı (CES) IoT teması altında düzenlendi.

IoT Nedir?

Terim, bir RFID projesi için ilk olarak kullanılmış olsa da bu projeden çok daha büyük vizyonu kapsıyor. Nesnelerin İnterneti, fiziksel dünyanın sensörlerle donatılarak merkezi platformlar üzerindeki iş zekasına sahip uygulamalar ile etkileşimidir. Aklımıza hemen, hepimizin aşina olduğu M2M gelebilir ancak IoT, M2M’den daha farklı ve daha kapsayıcı bir vizyonu içeriyor. M2M ile hayatımıza giren ‘ölç-izle’ düsturu, IoT’de ‘ölç-izle-karşılaştır-artır-anla’ olarak evrildi. Bir başka deyişle de Nesnelerin İnterneti kavramı, disiplinler arası bilgi alışverişini hedeflemektedir.

Nesnelerin İnterneti, M2M midir? Hayır!

Nesnelerin İnterneti, sensörlerin yani uç cihazların haberleşme teknolojileri ile bulut tabanlı bir IoT platformuna verileri aktarması ve bu verilerin farklı çözüm verileri ile korelasyonudur.

M2M’den farkı nedir?

M2M dünyasında her dikey ya da çözüm kendi iç dünyasında bir değer oluşturur. Örneğin araç takibi ile evdeki cihazların bir bağlantısı yoktur. Bir başka deyişle bu araç takip verileri ile şehir trafiğinin düzenlenmesi gibi bir fikir bulunmaz. 

IoT’ye bir üst akla hizmet etmesi de diyebiliriz. Sektörde en fazla karmaşa yaşanan nokta da tam olarak burasıdır. Örneğin, kocaman bir üretim alanınızdaki her bir ihtiyacınız için ayrı bir yazılım, sensör ve iş ortağı ile sonuç elde etmeye çalışıyorsunuz. Bu çözümler arası bir etkileşim olmadığında, asıl sağlanacak faydanın çok gerisindesiniz demektir.

IoT uygulamaları;
Aslında kavram gereği IoT uygulamaları birçok çözümü kapsar. Örneğin, sektörde farklı kavramlar olarak değerlendirilen akıllı şehirler, akıllı aydınlatmalar, akıllı şebekeler, akıllı sayaçlar, akıllı teknolojiler aslında bir bütünün parçaları olarak IoT niteliği taşıyor. 

Bizim için önemi
Telekom operatörleri hayatlarına servis sağlayıcısı olarak başladılar ancak bu alandaki pazarın doyuma ulaşması, rekabetin artması ve elde ettikleri müşteri tabanı ile birlikte öncelikle ‘hayatı kolaylaştıran’ SMS servisleri ile dijital servislere adım attılar. Ancak müşteri talepleri ve teknoloji geliştikçe talepler farklılaşmaya başladı. Telekom operatörleri arasındaki rekabetin de yükselişe geçmesi ile yeni müşteri tabanı bulundu: Makineler. Böylelikle hayatımıza M2M servisleri girmiş oldu ancak yeni müşteri tabanımızın ihtiyaçları için sadece ölç-izle servislerinden daha derin ihtiyaçlar olduğu anlaşılması uzun sürmedi. Bu durum sektöre IoT Platformu anlayışını getirmeye başladı. Artık makinelerin ihtiyacı olan servisler bu platform üzerinden verilebilecek ve platform sayesinde bilgi işlemedeki operasyonel verimsizlik giderilecekti. Tüm bunların yanında IoT Platformlar beraberinde ‘Büyük Veri’ avantajlarını da getirdi.

Bu koşullar altında Telekom operatörleri yeni bir kimlik kazanmış oldu; Ekosistem Yöneticisi.

Kazanılan yeni kimlik ve yetenekler ile Telekom operatörleri, veriyi toplayan, analiz ederek bilgi üreten ve bu bilgiyi satabilir hale geldiler.

IoT Platformları’nın çözüm sağlayıcılarına faydası nedir?

IoT Platformları, aynı anda çoklu bağlantı (Multi-tenancy), ölçeklenebilirlilik, siber güvenlik, bağlantı yönetimi, veri yönetimi gibi bileşenlere sahip modüler yapıda bir olması sebebi ile farklı teknolojilerin tek altyapı üstünde toplanmasına olanak sağlıyor. Platformun birbirinden farklı haberleşme teknolojilerini de desteklemesi, farklı cihazların da desteklenmesini mümkün kılarak çözüm sağlayıcılarının kendi ürün portföylerini genişletmesini kolaylaştırıyor.

Haberleşme yönetimi, güvenlik yönetimi vb. gibi derin uzmanlık isteyen konularda ekosistemde yer alan her oyuncunun burada uzmanlaşması, daha yüksek maliyetli olmakla birlikte mümkün olma ihtimalini de biraz düşürüyor. Bu anlamda IoT platformları, çözüm sağlayıcılarına çözümlerini mükemmelleştirmeleri için gerekli alanı ve tasarrufu sağlayabiliyor. Bununla birlikte platformda koşan servislerin kitlesel müşterilere ulaşma hızı da platformsuz çalışan servislere nazaran çok daha kısa oluyor.

Turkcell Dijital İş Servisleri, Aralık 2019 itibariyle dünyanın önde gelen IoT platformlarından biri olan Cumulocity’i bünyesine katarak IoT Platform ürünü ile pazarda yerini aldı. Yerli ekosistemin çözüm geliştirme süreçlerini hızlandırmanın yanı sıra bu platformda geliştirilen yerli çözümlerin globale taşınmasına da katkı sağlıyor.

Turkcell IoT Platformu ile ekosistemdeki iş ortakları ve müşterilere sunulan değer tekliflerinin başında erişim ve teknolojik altyapı bağımsızlığı geliyor. Turkcell IoT Platformu barındırdığı cihaz modülü sayesinde kullanılacak veriyi tekilleştirebildiği için verinin elde edilme sürecinde altyapı standardizasyonunu kendisi oluşturuyor. Böylelikle IT Operasyonlarında risk ve verimlilik optimizasyonu sağlanarak müşteri memnuniyeti hedefleniyor.

Comments

Yorum yapma kapatılmıştır