Teknoloji Trendleri

İş dünyasında sürdürülebilirlik stratejileri nasıl belirlenir? 

0

Giderek artan sayıda kuruluş, sürdürülebilirliği iş stratejilerine entegre ediyor ve dünya için daha iyi şeyler yapabileceklerini fark ediyor. Yakın tarihli bir McKinsey anketine göre, şirketlerin yüzde 70’i resmi bir sürdürülebilirlik yönetimine sahip. Ancak iş dünyasında “sürdürülebilir” olmak tam olarak ne anlama geliyor?

İş dünyasında sürdürülebilirlik; çevreyi ve bir bütün olarak toplumu olumsuz bir şekilde etkilemeden iş yapmayı ifade eder ve genellikle iki ana kategoriye hitap eder: İşletmenin çevre ve toplum üzerindeki etkisi. Sürdürülebilir bir iş stratejisinin amacı, bu alanlardan en az birinde olumlu bir etki yaratmaktır. Şirketler sorumluluk almadığında, bunun tersi gerçekleşebilir ve bu da çevresel bozulma, eşitsizlik ve sosyal adaletsizlik gibi sorunlara yol açabilir.

Sürdürülebilir işletmeler, işletme kararları verirken çok çeşitli çevresel, ekonomik ve sosyal faktörleri göz önünde bulundurur. Bu kuruluşlar, kısa vadeli karlarının uzun vadeli yükümlülüklere dönüşmemesini sağlamak için faaliyetlerinin etkisini izler. Birçok başarılı kuruluş, sürdürülebilir iş uygulamalarına katılır ancak iki strateji tam olarak aynı değildir. Sürdürülebilir iş stratejileri, daha büyük iş hedeflerine ve kurumsal değerlere bağlı oldukları için her kuruluşa özgüdür. İş dünyasında sürdürülebilirliğin nasıl görünebileceğine dair birkaç örnek ise şunlardır:

  • Üretim sürecinde sürdürülebilir malzemeler kullanmak
  • Sera gazı emisyonlarını azaltmak için tedarik zincirini optimize etmek
  • Tesislere enerji sağlamak için yenilenebilir enerji kaynaklarına güvenmek
  • Yerel topluluktaki gençler için eğitim fonlarına sponsor olmak

Sürdürülebilirlik neden önemli?

Sürdürülebilirlik, küresel zorlukların önlenmesine yardımcı olmanın ötesinde, iş başarısını artırabilir. Günümüzde birçok yatırımcı, bir kuruluşun etik etkisini ve sürdürülebilirlik uygulamalarını analiz etmek için çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim (ESG) ölçümlerini kullanıyor. Yatırımcılar, bir şirketin karbon ayak izi, su kullanımı, topluluk geliştirme çabaları ve yönetim kurulu çeşitliliği gibi faktörleri dikkate alır.

Araştırmalar, yüksek ESG derecesine sahip şirketlerin daha düşük borç ve öz sermaye maliyetine sahip olduğunu ve sürdürülebilirlik girişimlerinin kamu desteğini teşvik ederken finansal performansı iyileştirmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. McKinsey araştırmasına katılan yaklaşık 3 bin çalışan, sürdürülebilir bir anlayışı benimsemeye yönelik en güçlü motive edici faktörlerin; bir şirketin hedefleri, misyonları veya değerleri ile uyum sağlamak olduğunu söyledi. Bu faktörler itibar oluşturmak, itibarı sürdürmek veya geliştirmek, müşterinin beklentilerini karşılamak ve yeni büyüme fırsatları geliştirmede şirketlere birçok avantaj sağlar.

Dünyada sürdürülebilirlik ne durumda?

Sürdürülebilirlik ve karbon emisyonu azaltımı konusunda dünya çapındaki birçok şirket, vakit kaybetmeden aksiyonlarını hayata geçiriyor. Örneğin, Norveçli şirket Yara International, kargoyu bağımsız olarak da taşıyabilen dünyanın ilk sıfır emisyonlu gemisini bu yıl ilk seferine çıkaracak. Gemi ilk seferini bu yıl içinde Norveç’te mürettebat üyesi olmadan yapacak. Otonom gemi, Herøya’dan Brevik’e  giden rota boyunca sadece üç uzaktan kumanda merkezi ile seyahat edecek. 

Diğer taraftan, filo pazarına basit, sürdürülebilir elektrifikasyon çözümleri sağlayan XL Fleet, tam elektrikli Taşıma Soğutma Üniteleri (eTRU’lar) geliştiren güneş enerjisi ve pil gücü sistemleri sağlayıcısı eNow ile yeni bir anlaşma ve yatırım yaptı. eNow’un güneş enerjisi sistemleri, XL Fleet kamyonlarının üst kısmına yerleştirilen güneş modülleri sayesinde güneş enerjisi kullanacak. Modüller daha sonra enerjiyi asansör kapıları, kabin içi klima, soğutma ve aydınlatma için kullanılan yardımcı pillerde depolayacak. Römorkun çatısına monte edilen güneş panelleri ise rölantide veya römorkun yüklenmesi ve boşaltılması sırasında akülerin ve güç sistemlerinin şarj edilmesi için kullanılacak.

Turkcell de tüm süreçlerinde benimsediği minimum atık oluşumu ve maksimum atık geri dönüşümünü uygulayan şirketlerden. 2018 yılında hayata geçirilen Sıfır Atık Projesi ve şirket içinde kurulan Atık Yönetim Merkezi ile yemekhane ve ofis katlarından toplanan katı yemek atıkları kompost makinesiyle yerinde dönüştürülüyor, toprak iyileştirici organik gübre elde ediliyor. ‘Eğitime Dönüştür’ kampanyasıyla da elektronik atık seferberliğini başlatan Turkcell, artık kullanılmayan ya da bozulan tekno atıkların mağazalarda toplanmasını sağlayarak TÜBİSAD aracılığıyla hem geri dönüşüm konusunda farkındalık yarattı hem de projeden elde edilen gelirle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının çocuklarının eğitimine destek verdi. Proje sayesinde bugüne kadar 6,5 ton elektronik atık geri dönüştürüldü.

Aynı hedefle bilim dünyası da bu konuda birçok çalışma yapıyor. California Üniversitesi’nden bilim insanları, gıdaları dondurmada küresel enerji tüketimini yılda 6,5 ​​milyar kWh kadar azaltabilecek yeni bir yol geliştirdi. Nakil hastaları için organ taşıma stratejisine dayanan yeni yöntem, yiyecekleri buzlaştırmadan dondurabiliyor. “İzokorik dondurma” adı verilen teknik sayesinde ortaya çıkan 4,59 milyar kg’lık karbon emisyonu azaltımı ise yaklaşık 1 milyon otomobilin ürettiği emisyona eşdeğer.

Daha sürdürülebilir bir dünya için kuşkusuz şirketler gibi devletler ve sanatçılar da bazı sorumluluklar üstleniyor. Belirli politikaları hayat geçiren devletler ve bu konuda bazı atılımlar yapan kanaat önderleri, işletmeleri ve halkı sürdürülebilirlik konusunda teşvik ediyor. Örneğin, müzik sektöründeki karbon emisyonları hakkında rapor hazırlayan Massive Attack grubu üyesi Rob Del Naja, yıllardır karbon dengeleyici olduklarını düşündüklerini fakat son değerlendirmelerde yetersiz kaldıklarını düşünerek Manchester Üniversitesi’nin desteğiyle bir çalışma hazırladıklarını bildirdi. Del Naja, rock yıldızlarının bu konuda biraz daha sorumluluk almalarını, özel jet kullanmamalarını ve turnelerde getirdikleri malzeme miktarını azaltmalarını önerdi. Grup olarak da iklim üzerindeki etkilerini azaltmak için mümkün olan yerlerde trenle seyahat etmek, daha kolay taşınabilir setler inşa etmek, yerel tedarikçileri kullanmak ve yeşil enerji kullanımını teşvik etmek gibi rapordaki öneriler de dahil olmak üzere, gelecekteki turnelerini planlamak için önlemler aldılar.

Devlet politikaları kapsamında da çeşitli örnekler bulunuyor; ABD Enerji Bakanlığı’nın en büyük hedeflerinden birisi, hidrojen maliyetini azaltmak. Haziran ayında Bakanlık, yeşil yakıt maliyetini 10 yıl içerisinde 1 dolara indirmek istediğini açıklayarak elektrikli araçların 2030 yılına kadar satışların yarısını oluşturacağına dair ABD’li otomobil üreticilerinden taahhüt aldığını duyurmuştu. 

İngiltere hükümeti de 2030’dan itibaren İngiltere’de yeni benzinli ve dizel araçların yasaklanmasını hedefleyen, ülke genelinde şarj cihazı sayısını da hızla artırmayı amaçlayan bir politikayı hayat geçirme kararı aldı. İngiliz hükümetinin bu yıl çıkaracağı yeni yasa ile tüm yeni evler ve ofisler, araçları otomatik olarak şarj edebilen “akıllı” şarj cihazlarına sahip olmak zorunda kalacak.

Daha sürdürülebilir iş stratejisi nasıl yaratılır?

Sosyal ve çevresel ilerleme ile finansal kazanç arasındaki örtüşme, paylaşılan değer fırsatı olarak adlandırılır. Başka bir deyişle, “iyi yapmak”, şirketinizin “iyi yapma” yeteneği üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olabilir. Kuruluşunuzun amacını performansa dönüştürmek, iş stratejinizi misyonunuzla uyumlu hale getirmek ve ortak değer yaratmak için şu 4 adımı izleyebilirsiniz:

  1. Problemi değerlendirin ve hedefleri tanımlayın

Değişimi yönlendirmenin ilk adımı; sürdürülebilirliğin ekibiniz, şirketiniz, sektörünüz ve müşteriniz için ne anlama geldiğini değerlendirmektir. Bu grupların her biri için bir öncelik olan büyük sorunları belirleyin. Bu sürece rehberlik etmek ve  şirketinizin sürdürülebilirlik hedeflerini belirlemek için şu gibi sorulardan destek alabilirsiniz:

  • Kuruluş ne kadar atık yaratıyor?
  • Şirket kültürünüz zorlanıyor mu?
  • İşe alım uygulamalarınız farklı iş adaylarını cezbediyor mu?
  • Ürününüz belirli bir kitleye yardımcı olmayı hedefliyor mu?
  • Şirketinizin yerel topluluk üzerinde nasıl bir etkisi var?

Öte yandan, sürdürülebilirlik hedeflerinizi tanımlamak için “akıllı” hedefler yaklaşımını benimseyin. Bu erken aşamada hedeflerinizin “akıllı” yani belirli, ölçülebilir, ulaşılabilir, alakalı ve zamana bağlı olduğundan emin olmak, gelecekte size zaman kazandıracaktır.

  1. Misyonunuzu oluşturun

Somut hedefleri belirledikten sonra şirketinizin misyonunu tanımlamaya geçebilirsiniz. Farklı bir misyon ifadesi, daha sürdürülebilir bir işletme olmanın önemli bir parçasıdır. Etkili bir misyon beyanı, şirketinizin “neler yapmaya” odaklanacağının ana hatlarını çizer. Belirlediğiniz misyon, kuruluşunuzun değerlerini ve amacını etkili bir şekilde yakalamalı ve yaptığınız şeyi neden yaptığınıza dair yol gösterici bir ışık olarak hizmet etmelidir. Başka bir deyişle, misyon beyanınız şirketinizin 5N1K’sını tanımlamalıdır: kim, ne, ne zaman, nerede ve neden.

Şirketiniz büyüdükçe misyon beyanınızın nasıl büyüyeceğini de düşünmelisiniz. Bir misyon beyanı, bir işletmenin pazarla birlikte gelişmesine yardımcı olmalı, yenilik yapmalı ve dahili yetenekleri engellememelidir. Bu nedenle, hedeflerinizin misyon beyanınızdan tahmin edilebileceğinden emin olun.

  1. Stratejinizi oluşturun

Güçlü bir misyon ifadesi oluşturduktan sonra, kuruluşunuzu sürdürülebilir bir iş stratejisiyle yeniden düzenleme aşamasına geçebilirsiniz. Sürdürülebilir bir iş stratejisi oluştururken, şirketinizin kârlı kalmasını sağlamak da önemlidir çünkü pazarda kalamazsanız amacınıza hizmet edemezsin. 

Bir şirketin eylemlerinin kârı, insanları ve gezegeni nasıl etkilediğini ifade eden bir üçgen düşünün. Bu çerçeveyi göz önünde bulundurarak, aynı zamanda kârlı olan sürdürülebilir bir iş stratejisi geliştirebilirsiniz.

Küçük değişiklikler büyük değişimin başlangıç ​​noktası olabilir. Örneğin, şirketiniz sahada hiç çalışan olmadığında bile genellikle elektriği ve ısıyı gece boyunca açık bırakır mı? Ofisteki son kişi onları kapatırsa veya son kişi gittikten sonra onları otomatik olarak kapatmak için bir zamanlayıcı veya hareket sensörü kullanırsanız, hem maliyet hem de enerji kaynaklarında ne kadar tasarruf sağlayabilirsiniz?

Peki sürdürülebilir bir şekilde üretilmiş bir ürün için daha fazla ödeme yapmaya istekli tüketiciler? Bir Unilever araştırmasına göre, tüketicilerin yüzde 33’ü “sosyal veya çevresel fayda sağlayan” markaları tercih ediyor. Bu da sürdürülebilir ürünler için pazarda kullanılmayan bir fırsat yaratıyor.

Sosyal ve dahili değeri artırırken operasyonel verimliliğinizi de artırabilecek sektörünüze özel çeşitli stratejiler vardır. Güçlü bir sürdürülebilirlik stratejisi oluşturmak için çalışmaya başlamak, uzun vadede hem şirketinize hem de çevreye yardımcı olabilir. Bunun için de misyonunuz etrafında değer yaratmak adına iç ve dış fırsatları değerlendirin. Ekibinize “Ürünümüzü daha sürdürülebilir bir şekilde üretirsek müşterilerimiz daha fazla ödeyecek mi?” veya “Geliştirilmiş bir iş süreci emisyonlarımızı azaltabilir mi?” gibi sorular sorun. Bu sorulardan herhangi birinin cevabı “evet” ise aynı anda verimliliğinizi ve kârınızı artırırken stratejinizin başlangıcına sahip olabilirsiniz.

  1. Stratejiyi uygulayın ve sonuçları değerlendirin

İyi yapmak ve iyilik yapmak için yeni keşfedilen bir motivasyonun yanında, kamusal bir duruş sergilemek, ölçülebilir sonuçlar vadetmek ve onları gerçekten elde etmek de gerekir. Misyonunuz ve stratejiniz sağlamlaştıkça, hedeflerinize ulaşmak için adımlar atmaya başlayabilirsiniz.

Stratejinizi uygularken hedeflerinizin, misyonunuzun ve ilerlemenizin uyumlu kalmasını sağlamak için sürecinizi periyodik olarak tekrar gözden geçirmeyi unutmayın. Bunun için de görevinizin hızla büyük bir etki yaratabileceği herhangi bir alan olup olmadığını kendinize sorun. Sizinkine benzer bir misyona sahip bir kuruluşla partner olmayı düşünün. Görevlerinizi sıralamak, ilerlemeyi hızlandırmanıza yardımcı olabilir. Yerleşik bir oyuncuyla ortaklık yapmak, güvenilirliğinizi de artıracaktır.

Tüm adımları birbirine bağlayın

Hedefler, bir amaç haline geldiğinde güçlü bir hikaye kurulur. Bu hikaye de görevinizi yönlendirecek ve eyleme geçirilebilir bir plan oluşturmanızı mümkün kılacaktır. Bu plan daha sonra sonuçları yönlendirmeye ve sizi gerçek bir uygulayıcı yapmaya hazırlayacaktır. 

Akisyonlarınızın çıktıları hemen gelmezse de endişelenmeyin çünkü yüzde 100 sürdürülebilirliğe giden yol uzundur ve en büyük etkiyi yaratmanız için birkaç farklı yaklaşımı test etmeniz gerekebilir. 

Comments

Yorum yapma kapatılmıştır