PERAKENDETeknoloji TrendleriVeri Merkezi ve Bulut

Perakende sektörünün yeni normali dijital dönüşüm ve müşteri odaklılık

0

Perakende sektörü yapay zeka ve makine öğrenimi ile yeniden tanımlanıyor ve bu dönüşümün COVID-19 gerçekliğinin ötesinde yer alan birçok etkisi bulunuyor. Google’ın McKinsey&Co aracılığıyla yapılan perakende özelindeki anketi, her ne kadar zorluklarla dolu olabilecek bir manzarayı tasvir etse de diğer taraftan, yeni nesil teknolojileri nasıl ve nerede uygulayacaklarını bilen markalar ve mağazalar için büyük fırsatlar barındırıyor.

Google tarafından yapılan araştırmanın kapsamı Kuzey Amerika, Asya Pasifik, Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Latin Amerika’da 300 milyon dolar ve daha fazla gelire sahip şirketlerden 100 perakende yöneticisini kapsıyor. Anket sonucunda ortaya çıkan rapor, birçok perakende ve teknoloji uzmanının pandemi nedeniyle sektörde aniden adapte olmaya zorlanan teknolojileri hızlı bir şekilde benimsediğini yansıtıyor.

Bulut ve yapay zeka perakende sektörünü yeni normale hazırlıyor

Temelde pandemi bulut altyapısı, yapay zeka ve makine öğrenimi teknolojileriyle desteklenen çevik ve esnek işletim modelleri geliştirmede mevcut zaman çizelgesini yoğunlaştırdı. Bu bağlamda rapor, yapay zeka ve makine öğreniminin moda, aksesuar, bakım ve diğer kategoriler de dahil olmak üzere perakendeciler için 2023 yılına kadar 230 milyar ila 520 milyar dolar arasında bir değer sağlayabileceğini ortaya koydu. Rakamların gıda perakendecileri, eczaneler ve büyük zincirler için daha da yüksek olacağı tahmin ediliyor.

Perakende sektöründe yapay zeka ise genellikle en gösterişli ve tüketiciyle yüz yüze olunan alanlar etrafında toplanıyor. Burada sohbet botları, kişiselleştirilmiş ürün önerileri, konuşmaya dayalı ticaret, bilgisayar vizyonu ve artırılmış veya sanal gerçeklik teknolojileri ön plana çıkıyor. Giderek daha önemli hale gelen tüm bu teknolojiler, aslında işin hem ön hem de arka planına uzanan çok daha derin bir bulmacanın yalnızca bir parçası.

Oldukça geniş olan bu kapsam müşteri edinme ve elde tutma, omni-channel ticaret, mağazacılık, lojistik, emlak ve diğer kurumsal işlevler dahil olmak üzere 10 alanı içeriyor. Bu alanlardan Google, potansiyelin ezici bir payını oluşturan ve yüzde 75’ten fazlasını temsil eden birkaç segmentin olduğunu tespit etti. Perakendeciler için bu segmentler ticaret ve çeşitliliğe büyük vurgu ile satış ve çeşitlendirme, ürün yaşam döngüsü yönetimi, lojistik ve yerine getirmeyi kapsıyor.

Yapay zeka ve makine öğrenimi, perakende hizmetlerini ve diğer kritik özellikleri güçlendirirken, şirketlerin geleneksel analitik tarafından sıklıkla gözden kaçırılan kritik kalıpları tanımasına da yardımcı oluyor. Bu kritik noktaları çevik bir şekilde fark eden şirketler, yapay zeka önerileri sayesinde ürün önerilerini ve gelirini iyileştirdi. Öte yandan, farklı dilden binlerce açıklamayı otomatik olarak çevirmek için bulut çeviri araçları kullanan şirketler de önceki hizmetlerine göre yüzde 82’ye varan tasarruf sağladı.

Bulut hizmetlerine güvenen çok sayıdaki marka ve perakendeci, koronavirüs çağında belirli bir alana odaklandı: Verimlilik. Bulut teknolojileri, özellikle salgınla birlikte şu anda şirketlerin öncelikleri arasında üst sırada yer alıyor. Perakendeciler bu süreçte maliyetleri nasıl kısabileceğini ve mağazalar kapalıyken düşen geliri geri kazanmaya nasıl başlayabileceklerine odaklanıyor. Bu noktada şirketlerin her şeyden önce, buluta geçişlerini ve modernizasyon çabalarını hızlandırmaları gerekiyor. Verilerini buluta taşıyan işletmeler, yüzde 30 ila 50 arasında tasarruf sağlıyor.

Müşteri sadakati için yeni normal çeşitli fırsatlar sunuyor

Verimlilik ve maliyeti düşürmenin yanı sıra, daha derin müşteri bağlantıları arayışı, platform veya hizmet sağlayıcıdan bağımsız olarak çoğu girişimi yönlendirme eğilimindedir. Bu eğilim de perakendecilerin müşterilerini daha iyi anlayabilmeleri adına kişiselleştirme ve tahminler için büyük çaba göstermesine neden oluyor. Şirketlerin buradaki amacı ise müşterileriyle daha güçlü ilişkiler geliştirmek.

Yapay zeka ve makine öğrenimi tabanlı bir çözüme daha geniş bir bakış açısı ve veri içgörüleri getirmek, kilidi açılacak çok değerli konuları da gün yüzüne çıkarıyor. Bu etkiler genellikle müşteri kişiselleştirme ve 360° müşteri gibi unsurları içeriyor.

COVID-19 bir gün bitecek olsa bile bu ihtiyaçlar ortadan kalkmayacak; çünkü birçok perakende firması bu yılın büyük bir bölümünde, 2021’nin büyük resmini düşünmek yerine, gelecek dönemdeki rekabete hazırlanmaya ve acil olarak neye ihtiyacı olduklarına odaklandı. Daha büyük bir resme bakıldığında ise Google, dijital dönüşüme başlamayan firmalar için çok geç olmadığını ve bu dönüşüm yolculuğuna hala başlanabileceğini belirtiyor.

Bu yıl hazır giyim sektörünün büyük bir kısmı için pazar daralmış olsa da, Google modaya olan ilginin hala canlı olduğunu keşfetti. Arama devi, online moda alışverişi aramalarının Mart ile Mayıs arasında bir önceki yılın aynı dönemine göre, dünya genelinde yüzde 600’ün üzerinde artış gösterdiğini paylaştı. Haziran ve Ağustos arasında ise kıyafet alışveriş uygulamaları aramaları, dünya genelinde bir önceki yıla kıyasla yüzde 200’ün üzerinde arttı. Başka bir deyişle, insanların modaya olan ilgisi kaybolmadı.

Kısıtlamalar bittiğinde, ekonomiler düzeldiğinde ve insanlar yeniden kendini ödüllendirmeye hazır olduğunda bu taleplerin kimler tarafından karşılanacağı, cesaret ve dirençten daha fazlasıyla tanımlanıyor. Kelimenin tam anlamıyla, perakende sektörünün müşterilerin yeni normaldeki beklentilerine karşı hazırlıklı olması gerekiyor.

Comments

Yorum yapma kapatılmıştır