Büyük VeriTeknoloji Trendleri

İnşaat teknolojisi, sektörü yeniden şekillendiriyor

0

Halihazırda süreçleri yenilemenin ve iyileştirmenin yollarını arayan inşaat sektöründe teknoloji hızla ilerliyor. İnşaat endüstrisinde belirli bir kullanımı olan teknoloji türlerini içeren inşaat teknolojisi ise akıllı makineler, otomatik robotlar, sanal gerçeklik ve IoT gibi teknolojileri kapsıyor. Bu teknolojilerin tümü sektöre verimliliği artırma, çalışma koşullarını, sağlık ve güvenliği iyileştirme ve daha birçok fayda sağlamak için oluşturuluyor ve uyarlanıyor.

Bugün, inşaat sektöründeki teknolojik yenilikler, proje planlama ve çalışanlar için güvenlik dahil olmak üzere endüstrinin her yönünü etkiliyor. Yeni nesil teknolojiler, gelecek dönemde inşaat sektörünü dönüştürecek trendler arasında başı çekiyor.

İnşaat sektöründe kullanılan büyük veriler neler?

Sektörde büyük veriler; yeni projeleri başarıya ulaştırmak, inşaat risklerinin modellerini ve olasılıklarını belirlemek için tarihsel olarak analiz ediliyor. Hava durumu, trafik ve iş faaliyetleri gibi etkenlerden elde edilen büyük veriler, inşaat faaliyetlerinin en uygun aşamalarını belirlemek için kullanılıyor. Şantiyelerde aktif ve boşta kalma süresini göstermek için kullanılan makinelerden gelen sensör girdisi, bu tür ekipmanların satın alınması ve kiralanması, maliyetleri ve ekolojik etkiyi azaltmak için kaynakların en verimli şekilde nasıl kullanılacağı hakkında sonuçlar çıkarmak için işleniyor. Ekipmanın konum bilgisi lojistiğin iyileştirilmesine, yedek parçaların ihtiyaç duyulduğunda hazır bulundurulmasına ve arıza süresinin önlenmesine olanak tanıyor. Bu veriler ayrıca, bakım faaliyetlerini gerektiği gibi planlamak için bina bilgi modelleme (BIM) sistemlerine geri besleniyor.

Yapay zeka ve makine öğrenimi, ofisten şantiyeye her yerde!

Yapay zeka ve makine öğrenimi, hızla inşaat endüstrisinin ayrılmaz parçaları haline geliyor. Bu teknolojiler maliyette ve hızda artan verimliliklerden yararlanabilen endüstri ile inşaat teknolojisinin ilerlemesine yardımcı oluyor.

Yapay zeka ve makine öğrenimi inşaat sektörüne daha birçok fayda sağlıyor. Yapay zeka; hava durumu, konum ve bina ömrünü uzatmak için dijital bina ikizleri oluşturma gibi birçok faktörü dikkate alan öngörülü tasarım sunuyor. Yüksek düzeyde tekrarlayan görevleri üstlenmek için yapay zeka güdümlü otomasyonu kullanmak, üretkenliği ve güvenliği önemli ölçüde artırabilirken, aynı zamanda sektörün iş gücü sıkıntısını da gideriyor. Beton dökmek, tuğla döşemek veya kaynak yapmak gibi tekrarlayan görevleri gerçekleştirmek için makinelere güç sağlamak adına kullanılabilen yapay zeka, inşaatın kendisi için çalışanlara boşluklar yaratarak ‘artırılmış üretkenlik’ sağlıyor. Yapay zeka kullanımıyla, çalışanların iş güvenliği de üst düzeye çıkarılıyor. Fotoğraflar ve tanıma teknolojisi veya tehlikeli alanları belirlemek ve çalışanları uyarmak için konum bilgisi kullanılarak sahalar, güvenlik tehlikeleri açısından izlenebiliyor. Yapay zeka aynı zamanda, geçmiş verileri kullanarak daha iyi finansal planlama ve proje yönetimine destek olurken maliyet aşımı ve gerçekçi zaman çizelgelerini de tahmin edebiliyor ve işe alma sürelerini azaltmak için personelin bilgilere ve eğitim materyallerine daha hızlı erişmesine yardımcı oluyor. 

Makine öğrenimi ise bir çözümün farklı varyasyonlarını keşfetmek ve mekanik, elektrik ve tesisat sistemlerini (MEP) dikkate alarak tasarım alternatifleri oluşturmak, MEP sistemleri için rotaların bina mimarisiyle çakışmamasını sağlamak için kullanılabiliyor.

Nesnelerin interneti ile tasarruflu ve güvenli çalışma alanları

Nesnelerin interneti (IoT) ile yeni, daha akıllı, daha verimli ve daha güvenli bir çalışma yöntemi artık çok daha mümkün. Peki bu inşaat için ne anlama geliyor?

Tekrarlayan görevleri yerine getirmek için de kullanılan akıllı makineler, kendini yönetecek kadar akıllı hale getiriliyor. Örneğin, çimento miktarı az olan bir çimento karıştırıcısı, bir sensör aracılığıyla çimento isteğinde bulunarak verimliliği ve üretkenliği artırabiliyor. Yapay zekada olduğu gibi, konum bilgisi kullanılarak şantiyedeki tehlikeli alanlar belirleniyor ve çalışanlar, tehlikeli bölgeye girmesi durumunda uyarılarak güvenlik artırılıyor. Akıllı teknolojinin kullanılması, karbon ayak izini de büyük ölçüde azaltıyor. Araçlarda bulundurulan sensörler, motorları rölantideyken veya kullanılan gereksiz enerjiyi ölçerek araçaları kapatıp tasarruf sağlayabiliyor.

Ağır işler, robot ve drone’lara emanet

İnşaat sektörü, birincil üretkenlik kaynağı olarak yoğun iş gücü gerektiren en az otomatikleşmiş sektörlerden biridir. Robotlar kontrollü bir ortam, tekrarlayan ve değişken olmayan görevler gerektirdiğinden, bunun önündeki en önemli engel inşaat şantiyesinin kendisidir. Bununla birlikte, inşaat teknolojisi ile şantiyeler giderek akıllanıyor ve robotların programlanma ve kullanılma şekli de sektöre uyumlu hale getiriliyor.

Saha güvenliği için kullanılan drone’lar, sahaları izleyerek herhangi bir tehlikeli alanı tespit etmek için kullanılıyor ve inşaat müdürünün fiziksel olarak bulunmadan sahayı hızlı bir şekilde görüntüleyebilmesine imkan veriyor. Drone’lar malzemeleri şantiyeye ulaştırmak için de kullanılarak sahadaki gerekli araç sayısını azaltıyor.

Tuğla döşeme ve duvarcılık ise işin hızını ve kalitesini artırmak için robotların kullanılabileceği görevlerdir. Yıkım robotlar ise daha yavaş, daha ucuz ve daha güvenli olmalarına rağmen, projenin sonunda yapısal bileşenleri yıkmak için kullanılıyor.

İş birliği ve optimizasyon için BIM Teknolojisi

BIM teknolojisi; mühendislik, mimarlık ve inşaat uzmanlarının binaları ve altyapılarını etkin bir şekilde planlaması, tasarlaması, değiştirmesi ve yönetmesi için destekleyen akıllı bir 3D modelleme aracıdır. Modellerin oluşturulması ile başlar ve projenin tüm yaşam döngüsü boyunca belge yönetimini, koordinasyonu ve simülasyonu destekler.

BIM teknolojisi daha iyi iş birliği sağlıyor çünkü her bir uzman kendi uzmanlık alanını aynı modele ekleyebiliyor, proje gelişiminin ve çalışma sonuçlarının gerçek zamanlı olarak incelenmesini mümkün kılıyor.

Buradaki beklentiler ise BIM özelliklerinin ve sonraki teknolojinin daha da geliştirilmesinin, bir inşaat projesi tasarımında, geliştirmesinde, dağıtımında ve yönetiminde değişikliklerin tetikleyicisi olacağı yönündedir. Tasarım sırasında fikir ayrılığı ve problem çözmeye destek olan BIM teknolojisi, bir inşaat projesinin yaşam döngüsü boyunca planlamayı geliştirir ve verimliliği artırır. Tüm faydalarının yanı sıra, iş ve şirket süreçlerini optimize etmeye de yardımcı olur.

VR/AR ile tasarım ve planlamada hız kazanmak

Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri, inşaat sektörü için ezber bozan unsurlar olarak kabul ediliyor. Özellikle, BIM teknolojisi ile bağlantılı olarak VR/AR teknolojilerinin potansiyelleri sonsuzdur. Sanal turlar ile bina modellerinde gezinerek bitmiş fiziksel projenin nasıl görüneceğini ve tasarım düzeninin nasıl akacağını neredeyse ilk elden deneyimlemek mümkün oluyor. Ekipler fiziksel konumlarından bağımsız olarak bir proje üzerinde birlikte çalışarak daha iyi iş birliği de kurabiliyor. AR/VR teknolojisi tarafından sağlanan 3D projelerin ve bunların çevresindeki ortamın görselleştirilmesi ile mimari veya yapısal değişikliklerin hızlı ve hassas simülasyonu otomatik ölçümleri destekliyor ve tasarım iyileştirmeleri sağlıyor. Tehlike simülasyonları ve güçlendirilen risk değerlendirmeleri de bu yenilikçi teknolojilerin kapsadığı rutin bir görev haline geliyor.

3D baskı iş gücü, enerji ve maliyet avantajı sunuyor

3D baskı, özellikle malzeme tedarikindeki değişikliklere olan etkisi dikkate alındığında, inşaat sektörü için hızla vazgeçilmez bir inşaat teknolojisi teklifi haline geliyor. Bu teknoloji, bilgisayar destekli bir tasarım modelinden üç boyutlu bir nesneyi katman katman oluşturarak sınırları tasarımcı masasının ötesine taşıyor.

Tesis dışında veya doğrudan yerinde prefabrik üretim yapma olanağı sağlayan 3D baskı ile geleneksel yapım yöntemleri karşılaştırıldığında artık prefabrikasyon için önemli olan malzemeleri basmak ve hemen kullanıma hazır hale getirmek mümkün. Dahası, 3D baskı teknolojisi malzeme israfını azaltıyor ve numunelerin veya hatta tam nesnelerin 3D olarak üretilmesiyle zamandan tasarruf sağlıyor ve tüm ayrıntıların izlenmesini uygun hale getiriyor.

3D baskı teknolojisi özellikleri inşaat sektöründe kayda değer iş gücü, enerji tasarrufu ve malzeme maliyeti avantajlarıyla sürdürülebilirlik desteğini de etkiliyor. Bu teknoloji, malzemelerin hızlı teslimatına ve teknoloji sürecindeki ek gereksiz adımların azaltılmasına imkan veren inşaat şirketleri için büyük bir avantajdır.

Dijitalleşmenin temel yapı taşı: Mobil ve bulut teknolojileri

İnşaat teknolojisindeki yükselişten önce, inşaat sektörü en az dijitalleşmiş sektörlerden biri olarak ün salmıştı. Ancak son yıllarda, böyle bir fiziksel endüstrinin zorlu ortamlarını, iş akışlarını ve karmaşıklıklarını idare edebilen teknoloji gelişti: Mobil ve bulut teknolojileri bugün inşaatta nasıl kullanılıyor?

Bu teknolojiler, inşaat sahalarından bina inşaat sürecine katılan tüm kuruluşlara veya sözleşmenin gerçekleştirilmesinden sorumlu diğer kuruluşlara gerçek zamanlı olarak veri paylaşımına izin veriyor. Örneğin, mühendisler ve mimarlar için gerekli olan gözden geçirme veya proje yönetimi araçları artık her zaman mevcut ve bu da daha iyi iş birliği ile bilgi paylaşımını mümkün kılıyor.

Mobil ve bulut teknolojileri dijital deneyimi ve iş verimliliğini artırarak, gerçek zamanlı bilgileri etkinleştirerek, organizasyonu ve üretkenliği artırarak inşaat sektörünün değişikliklerine ve gelişimine önemli ölçüde katkıda bulunuyor.

Blockchain ile verimli ve şeffaf süreç optimizasyonu

Blockchain teknolojisinin inşaat sektörü üzerindeki etkisi son aylarda giderek daha önemli hale geldi. Blockchain artık inşaat teknolojisinde birbirinden farklı kullanım senaryoları ile karşımıza çıkıyor.

Sözleşmenin gerçekleştirilmesine dahil olan tüm taraflar için benzersiz güvenilir yönetici olarak blockchain teknolojisi; sözleşmelerin oluşturulması, idaresi ve izlenmesi için hatasız süreç oluşturma potansiyeline sahiptir. Akıllı sözleşme, sözleşmeli koşulların uygulanması amacıyla blockchain ağında konuşlandırılan bir tür dijital protokoldür. Bu senaryoda, bir ağdaki her düğüm, sözleşme yükümlülükleriyle ilgili tüm ayrıntıları içerir ve bunların gerçekleştirilmesi sırasında yerine getirilmesi gereken koşullara hakimdir. Blockchain teknolojisi aracılığıyla akıllı sözleşmelerin uygulanması verimliliği artırırken aracı tarafları ve sundukları hizmetleri dışarıda tutuyor.

Blockchain teknolojisi, inşaat süreci sırasında şeffaflığı tetikleyerek onu tamamen açık hale getiriyor ve proje iş akışı optimizasyonunu etkiliyor. Dahası, daha iş birlikçi çalışmayı teşvik ederek, riski en aza indirerek ve anlaşmazlıkları önleyerek zamanında karar almaya katkıda bulunuyor. 

Genel olarak 2021 yılı, inşaat teknolojisi için heyecan verici bir yıl olacak çünkü bu hizmetler daha kolay erişilebilir hale geliyor. Daha güvenli, daha verimli ve daha akıllı bir çalışma ortamında çalışmak için bu teknolojilerin varlığı ise sektörün dijitalleşme yolculuğuna katmanlı faydalar sağlıyor.

Comments

Yorum yapma kapatılmıştır