Teknoloji Trendleri

Girişimcilik krallığında Unicorn olmak

0

Unicorn, değeri 1 milyar dolardan fazla olan start-up’a verilen bir terimdir. 10 milyar doları aşan girişimler ise decacorn adı verilen terim altında gruplanır. Cowboy Ventures’in kurucusu Aileen Lee, unicorn terimini ilk olarak 1 milyar doların üzerinde değeri olan 39 girişime atıfta bulunmak için kullandı. Buradaki mantık ise başlangıçta bu tür girişimlerin “nadirliğine” vurgu yapmak idi. Unicorn girişimin tanımı ise o zamandan beri değişmedi ancak unicorn’ların sayısı yıldan yıla arttı.

Unicorn girişimlerin ortak özellikleri

Bugün her unicorn, kendi hikayesine sahip olsa da tüm unicorn’larda yaygın olarak görülen bazı ortak özellikler de bulunuyor:

Yıkıcı yenilik: Tüm unicorn’lar çoğunlukla ait oldukları alanda bir dönüşüm yarattı. Örneğin, insanların işe gidiş geliş şekillerini ve seyahat planlamalarını değiştiren ya da sosyal medya ağının kullanımını farklılaştıran girişimler unicorn olmayı başardı.

İlk olmak: Unicorn’lar insanların bir şeyleri yapma şeklini değiştirirken yavaş yavaş kendileri için bir gereklilik de yaratırlar. Bu girişimlerin, rakiplerinin önüne geçmek için yeniliği devam ettirdikleri de görülür.

Teknoloji kullanımı: Unicorn’lar arasındaki bir başka yaygın eğilim, iş modellerinin teknolojiye dayalı olmasıdır. Kullanıcı dostu uygulamalar ve sınırları ortadan kaldıran fikirler girişim ekosisteminde oldukça dikkat çeker. Öyle ki yakın tarihli bir rapor, unicorn ürünlerinin yüzde 87’sinin yazılım, yüzde 7’sinin donanım ve geri kalan yüzde 6’sının diğer ürün ve hizmetler olduğunu öne sürüyor.

Tüketici odaklı: Unicorn’ların yüzde 62’si B2C şirketleridir. Hedefleri, tüketiciler için işleri basitleştirmek, kolaylaştırmak ve günlük yaşamlarının bir parçası olmaktır. İşleri uygun fiyatlı tutmak da bu girişimlerin bir başka önemli özelliğidir. 

Özel mülkiyet: Unicorn’ların çoğu özel sektöre aittir ve büyük ölçekli şirketler yatırım yaptığında değerleri de artar.

CB Insights’a göre, dünya çapında değeri 1 milyar doları aşan 641 girişim bulunuyor. Bu unicorn’ların bulunduğu sektörler ise yapay zeka (51), siber güvenlik (25), otomobil ve ulaşım (30), tüketici ve perakende (19), veri yönetimi ve analitik (24), e-ticaret ve DTC (76), edTech (19), donanım (22), finTech (104), sağlık (51), internet yazılımı ve hizmetleri (97), mobil ve telekomünikasyon (34), tedarik zinciri ve lojistik (32), seyahat (13) ve diğer (44) olacak şekilde sıralanıyor. Türkiye’den, online market teslimat uygulaması girişimi olan Getir 2,6 milyar dolarlık değeri ile yakın zamanda bu listede yerini aldı. Türkiye’nin ilk unicorn’u ise oyun sektöründen Peak Games olmuştu ve Amerikalı oyun şirketi Zynga tarafından 1,8 milyar dolara satın alınmıştı. Kurucularının iki Türk olduğu edTech girişimi Udemy de Silikon Vadisi’ndeki bir yatırımcıdan aldığı ilk yatırım ile giderek büyüdü ve 2 milyar dolarlık değeriyle unicorn olmayı başardı.

Unicorn’ların anatomisi

Uzmanlar, yeni bir işletmenin unicorn statüsüne ulaşmak için sadece %0,00006 şansa sahip olduğunu tahmin ediyor. Her yıl, her biri sınırsız başarı hayalleri olan girişimciler tarafından başlatılan binlerce yeni fikir ortaya çıkıyor. İstatistikler, ne yazık ki bu girişimlerin yarısından fazlasının dört yıl sonra yok olduğunu gösteriyor. Peki bu kader nasıl önlenebilir?

  1. Unicorn girişimler büyüme için bir vizyon belirler
    Yüksek büyüme elde etmenin ilk adımı, bir büyüme kültürü oluşturmaktır. Bunu yapmak için de girişimcilerin bir, üç ve beş yıl içinde olmak isteyeceği yerler için gelir ve kişi sayısı hedefleri oluşturup, hem neye ihtiyacı olduğuna hem de gelecekte neye ihtiyacı olacağına bağlı olarak deneyimli çalışanlardan oluşan bir ekip kurması gerekir. 
  2. Unicorn’lar otomatikleştirmek ve ölçeklendirmek için teknolojiyi kullanır
    Büyüyen girişimlerin, işletmenin büyümesine ve ölçeklenmesine yardımcı olmak için yazılım ve teknolojiyi kullanma olasılığı çok daha yüksektir. Teknoloji, küçük girişimlerin daha az kaynakla daha verimli çalışmasını sağlayan bir ekolayzırdır. Büyüyen girişimler ile durgun veya küçülen girişimlerin yazılım öncelikleri arasındaki farklılıklar ise çoktur. Büyüyen girişimler CRM sistemlerine, finansal yazılımlara ve teknik hizmetlere durgun girişimler ise donanıma ve internet hosting’ine öncelik verir. 
  3. Unicorn şirketler yenilik yapmak için yapay zeka kullanıyor
    Teknolojiden bahsetmişken, araştırmalar yapay zekanın benimsenmesi ve kullanımında başka bir büyük fark olduğunu gösteriyor. Sayısı azalan girişimlere kıyasla, büyüyen girişimlerin yapay zekayı kullanmaya hazır olma olasılıkları yüzde 54, halihazırda bunu kullanma olasılıkları ise yüzde 45 daha yüksek. Yapay zeka kullananlar arasında en önemli kullanım örnekleri; olası satışları önceliklendirme, müşteri hizmetleri için otomatik sohbet robotları ve pazarlama için kestirimci kitlelerdir.

Büyüyen girişimler her zaman geleceğe hazırlanır. Yapay zeka kullanımları arasında ise genellikle müşteriler için otomatik öneriler ve kestirimci satış tahmini yer alır. Unutmamak gerekir ki yapay zeka ile yenilikçi kullanım durumları unicorn’ların kendileri kadar çeşitlidir. 

En önemlisi de girişimlerin başarılı olması için girişimcilerin ürün gücü, pazar talebi, sürekli inovasyon ve şirket yönetiminin doğru bir karışımını bulması gerekir.

Comments

Yorum yapma kapatılmıştır