“IT departmanları artık sadece maliyet merkezi olarak görünmüyor, CIO’lar stratejik kararların merkezinde.” diyen Turkcell Dijital İş Servisleri Genel Müdürü Kaan Turan, yenilikçi teknoloji projeleri geliştirme konusunda CIO’lara kilit tavsiyelerde bulunuyor.
2000 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Kaan Turan, Siemens Business Services’te Türkiye Operasyon Müdürü, Bilgi Yönetimi Müdürü ve IT Danışmanlığı ve Siemens Almanya’da Büyük Ölçekli İşletmelerden Sorumlu Çözüm Direktörü görevlerinde bulundu. Sonrasında ATOS Türkiye’de Yönetilen Hizmet ve Çözümlerden Sorumlu Yönetici olarak görev aldı. Turkcell Grubu’nda ise 2013 yılında Sistem Entegrasyon ve IT Servislerinden Sorumlu Müdür olarak göreve başlayan Turan, “O dönemde bugünkü Sistem Entegratör kimliğimizin temellerini attık.” diyor. Turan, Dijital Entegrasyon ve IT Çözümlerinden Sorumlu Direktör, akabinde de Stratejik İş Ortaklıkları ve İş Geliştirmeden Sorumlu Direktör olarak görev aldıktan sonra, 1 Kasım 2019
itibarıyla vekaleten yürütmeye başladığı Turkcell Dijital İş Servisleri Genel Müdürlüğü pozisyonunu ise 1 Mart 2020 tarihi itibarıyla asaleten yürütmeye başladı.
Görevinin ilk yılını, “1 yılı aşkın süredir bulunduğum yeni görevimin başlarında pandemi başladı, hem benim hem de şirket için farklı bir deneyime hep birlikte tanıklık ettik. Başta dezavantaj gibi görünse de bu süreçte kurumlar için dijital dönüşüm projelerinin önemi daha da arttı, bu da zorlu ama bir o kadar hareketli ve başarılı sonuçların geldiği bir dönem geçirmemi sağladı. Dijital İş Servisleri olarak her geçen gün proje sayımızı ve yetkinliklerimizi artırdığımız bir yılı geride bıraktık.” şeklinde değerlendiren Kaan Turan ile dijital dönüşümün geleceğini ve CIO’ların yenilikçi projeler geliştirirken dikkat etmesi gereken noktaları konuştuk…
Dijitalleşmenin arttığı bu dönemi nasıl değerlendirirsiniz? Sizce dijital dönüşümde istenilen noktalara ulaşıldı mı? Ulaşılmadıysa size göre hangi unsurların tamamlanması gerekir?
Pandemiyle birlikte oluşan belirsizlik ortamı nedeniyle endişe duyduk ve hedeflerimizi gözden geçirmek zorunda kaldık. Ancak bazı sektörlerde olumsuz etkiler bıraksa da pandemi, IT ve teknoloji dünyasında kurumların dijital dönüşümü hiç olmadığı kadar önemsediği bir dönem haline geldi. Günlük hayatımıza orta vadede gireceğini tahmin ettiğimiz pek çok teknolojik yenilikle neredeyse 10 yıl önce tanışmış olduk. İş yapış süreçleri ve alışkanlıklar değişti, bu değişim bizlere BT alanında önemli bir ivme kazandırdı. Dünyadaki dijitalleşme rüzgârı aralıksız, hiç olmadığı kadar sert esmeye devam ediyor. Turkcell Dijital İş Servisleri olarak kurulurken ki amacımız, en küçük esnafından en büyük holdingine kadar müşterilerimizin en güvendiği, akla ilk gelen teknoloji ortağı olmaktı. Pandemi ile birlikte, verdiğimiz bu kararın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha görmüş olduk çünkü ihtiyaç ve talepler hiç olmadığı kadar arttı.
Bu dönemde dönüşüme hızlıca adapte olanlar öne çıktı, ayak uyduramayanlar ise çeşitli sıkıntılar yaşadı. Sıkıntı yaşayan firmaların hiç vakit kaybetmeden dijital iş süreçlerinde standardizasyon, süreklilik ve uçtan uca otomasyon işlerine öncelik vermesi gerekiyor. Her geçen gün artan siber tehditlere cevap verebilecek bilgi güvenliği sistemlerinin kurulması ve yönetilmesi, servis odaklı geliştirilebilir yazılım altyapılarının kurulması, maliyetlerin optimize edilmesi ve esneklik için bulut teknolojilerin kullanılması da artık kurumların başarısı ve sürekliliği için olmazsa olmaz teknolojiler arasında diyebiliriz.
2020 sonrası dijital dönüşümde özellikle IT yönetim hizmetleri kapsamında çalışmalarınızı merak ediyoruz.
Her şirketin ajandasında yer alan dijital dönüşüm artık lüks değil, hayatta kalmak için mecburiyet haline geldi. Biz de Dijital İş Servisleri olarak kurumların öncelik verdiği ve ihtiyaç duydukları alanlara odaklandık.
Bu odak alanların en başında Erişim ve Siber Güvenlik ihtiyaçları geliyor. Kurumlar, ofis ortamlarından hızlı bir şekilde evden çalışma düzenine geçtiler. Daha yüksek erişim kapasitelerine ihtiyaç duydular. Özellikle Çağrı Merkezi trafiklerinde önemli artışlar yaşandı. Siber Güvenlik tarafında tehdit istihbaratı, güvenlik operasyon merkezi gibi hizmetlerin artık şirketler için zorunlu bir ihtiyaç olduğunu anlamalarını sağladı. Artan BT altyapı ihtiyaçlarının hızla karşılanması ve hızlı adaptasyon önemliydi.
Kritik diğer başlık Veri Merkezi ve Bulut Teknolojileri. Bu dönemde ofislere gitmek zorlaşınca işlerin uzaktan yönetimi önem kazandı. Firmalar gereken yatırımları kendileri yapmak yerine dışarıdan hizmet almaya yöneldi. Esnek altyapıların, sıfır CAPEX’le işleri yürütmenin önemi arttı. Kurumlar bu işler için uzmanından servis almaya, yatırım yapmamaya yöneldi. Yönetilen Hizmetler de diğer bir odak alanımız. Yola çıktığımızdan bugüne kadar 1.500’ün üzerinde yönetilen hizmetler projesi gerçekleştirdik. Bu projelerin yaklaşık 400 tanesini pandemi döneminde hayata geçirdik. Böylece şirketlerin temel işlerine odaklanarak kesintisiz hizmet almalarına, operasyonlarını iyileştirilmelerine, maliyet optimizasyonu ve verimlilik sağlamalarına destek olduk.
Bir diğer kritik başlık da Yeni Nesil Teknolojiler. Sahadaki verileri dashboardlar üzerinden takip etme gibi operasyonların proaktif ve uzaktan yönetilmesini sağlayan projelere ihtiyaç duyuldu. Kurumların ekip ve doküman yönetiminden finansal süreçlerin dijitalleşmesine, çalışanların eğitimi dahil birçok alanda ihtiyaçlar ortaya çıktı. Dijital İş Servisleri olarak bu süreçte, IoT platformumuzla ve servislerimizle, kendi RPA ürünümüzle, Dijital İmza, Dijital Arşiv gibi birçok iş çözümüyle, Büyük Veri Analitiği servislerimizle kurumların dijitalleşme yolculuklarında yanlarında olduk.
Ve son olarak Sektörel Çözümler. Dijital İş Servisleri olarak odaklandığımız 10 ana sektör var. Sağlık, eğitim, üretim, perakende, finans ve enerji gibi. Üretim sektöründe, makine verimliliğinin uzaktan ölçümlenmesi, önleyici bakım çalışmaları, fabrikalar içi sosyal mesafe takipleri ön plana çıktı; bu dönemde, perakende alanında da enerji verimliliği gibi birçok büyük projeyi hayata geçirdik. Salgın döneminin hemen başında aldığımız bir inisiyatif ile tamamen kendi mühendislerimiz ile geliştirdiğimiz Uzaktan Tıp çözümümüzü hazır hale getirdik. Pandemi ile birlikte eğitim sektöründe ihtiyaçlar arttı ve farklılaştı. Ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitim hayatına katkıda bulunmak adına Uzaktan Eğitim alanında yaptığımız çalışmalarımız hız kesmeden devam ediyor.
“Türkiye’nin en büyük veri merkezi işletmecisi” olarak uluslararası standartlarda veri merkezlerinden şirketlere sunduğunuz veri merkezi ve bulut hizmetlerinin kapsamı nedir?
“Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı” vizyonumuza paralel olarak veri merkezi ve bulut servislerimizi sunmaya devam ediyoruz. 4 tanesi yeni nesil olmak üzere toplam 8 veri merkezimiz bulunuyor. Yeni veri merkezlerimize yaptığımız yatırımlar 2 milyar TL’yi aştı. Gebze, İzmir, Ankara Temelli ve Avrupa Çorlu veri merkezleri yeni nesil veri merkezlerimizden. Veri merkezlerinde sunduğumuz hizmetler için birçok konuda aldığımız sertifikalar bulunuyor. Leed Gold Sertifikası, Tier 3 Design, Facility, Operations sertifikaları, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 22301 İş Sürekliliği Yönetim Sistemi Belgesi bunlardan bazıları.
Özellikle pandemi döneminde kurumların artan kapasite ve güvenlik ihtiyacı ile birlikte bulut servisleri daha fazla önem kazandı. Kurumlar hızlı, esnek ve güvenli altyapı ile yatırım maliyeti olmadan işlerini uzaktan yürütebilmek için bulut servislerine daha çok ihtiyaç duydu. Örneğin; pandemi döneminde yeni siparişin verilmesi, ürünlerin gelip kurulması uzun zaman alıyordu, firmalar çeşitli sıkıntılar yaşadı. Ancak bu hizmetleri bulut sağlayıcılarından alanlar
aynı gün içerisinde istedikleri altyapıya ulaşabildi. Bulut servislerimiz sayesinde çok sayıda kurumsal müşterimiz tüm teknoloji yönetim ve entegrasyon ihtiyaçlarını tek noktadan uygun fiyat ve yüksek hizmet kalitesiyle karşılayabildi.
Yeni kullanıcı arayüzümüz ile yakın zamanda lansmanını yaptığımız, turkcellbulut.com platformumuzda müşterilerimizin ihtiyaç duydukları bulut ürünlerini kolaylıkla satın alıp kullanabilmelerini sağlıyoruz. Sanal sunucu veya Sanal Veri Merkezi hizmetlerinin kurulumu 8 dk içinde gerçekleşiyor. Ayrıca sunucular üzerindeki kaynak değişikliği talepleri 5 dk içinde hazır hale geliyor. Bu platform üzerinden kendi ürünlerini de kolayca yönetebiliyorlar. Bulut hizmetleri kapsamında Sanal Veri Merkezi, Sunucu Barındırma, PC Yedekleme, Yeni Nesil Sunucu Yedekleme gibi servislerimiz bulunuyor.
Türkiye’de bir ilk olarak kamuya tahsis edilmiş, Bilgi ve İletişim Güvenliği Rehberi’ne uygun tasarlanmış bir kamu odası üzerinden sadece kamu kurumlarına özel bulut alanı sağlıyoruz. Yine Türkiye’de bir ilk olarak 27017 Bulut Güvenlik Sertifikasına sahibiz.
Diğer servislerimizden biri de Turkcell Çoklu Bulut ismiyle lanse ettiğimiz multicloud servisimiz. Müşterilerimizin ihtiyacı olan servisleri, global bulut sağlayıcılar üzerinden veya Turkcell Bulut ile birlikte hibrit bir şekilde sağlayıp müşterilerin ihtiyaçlarına uçtan uca çözümler sunuyoruz. Teknik ihtiyaç analizi ve planlama, çözüm mimarisi danışmanlığı, sistem kurulumu ve taşıma işlemleri, yönetilen servisler, 7/24 Türkçe teknik destek hizmetlerimiz bunlardan bazıları.
Sizce yenilikçi teknoloji projeleri oluşturmak için nelerin yapılması gerekiyor? CIO’lara bu noktada tavsiyeleriniz olur mu?
Her şirketin amacı aslında ortak. Eğer bir sosyal yardım kurumu değilseniz, şirketlerin çalışma prensibi hep para kazanmak üzerine kurulu, bu da ancak maliyetlerinizi azaltmak ve gelirlerinizi artırmak ile mümkün oluyor. Özellikle içinde bulunduğumuz dönemde de CIO’lara bu konuda daha fazla görev düşüyor. Artık bir şirketin IT departmanı, eskiden olduğu gibi maliyet merkezi olarak görünmüyor, CIO’lar stratejik kararların merkezinde. İş süreçlerini akıllı hale getirmek ve rekabette fark yaratmak isteyen firmalar öncelikle esnek ve doğru yönetilen BT altyapısına sahip olmalılar, uzman firmalardan destek almalılar. Firmalar kendi işlerine odaklanıp işin teknoloji/bilişim bacağının yönetimini de işi bu olan, bu alanda yatırım yapan, sürekli kendini güncelleyen uzman teknoloji firmalarına bırakmalılar. Ayrıca IoT, büyük veri, yapay zeka ve analitik çözümler gibi konular da CIO’ların artık önemli gündemleri arasında yer alıyor.
Pandemi döneminde de üç farklı CIO profili gördük. Birinci grupta, teknoloji yatırımlarını yaparken vizyoner ve öngörülü davranmış, bu dönüşüme çok erken başlamış olan CIO’larımız. Onlar bu döneme damgalarını vurdular çünkü tüm senaryolara hazırlıklıydılar. Bu dönemi en rahat atlatanlar, bu dönüşüme erkenden imza atanlar demek doğru olur. İkinci grupta, pandemiden sonra ihtiyaçları fark edip hızla bu dönüşüme adapte olabilmeyi başaranlar var. Bu kıymetli gruba ben “zamanla yarışanlar” diyorum. Üçüncü grupta ise, bu mücadelede maalesef geride kalanlar var. Üçüncü gruptaki CIO’lar için de tavsiyemiz; faydaya odaklanmaları ve IT departmanlarını maliyet merkezi olarak görmemeleri.
Dijital İş Servisleri olarak gelecek dönemde hayata geçirilmesi planlanan projeler var mı? Bu soruyla birlikte 2022 hedeflerinizden de bahsetmek isteriz.
Dijital İş Servisleri olarak geçtiğimiz seneyi hem finansal hem yapısal dönüşümler olarak oldukça verimli geçirdik. 2 bin 300 üzerinde proje siparişi aldık. Bunlardan 400’ü terzi usulü dediğimiz müşterinin ihtiyacına yönelik hazırlanan kompleks dijital dönüşüm projeleriydi. Geçtiğimiz senelerle kıyaslarsak, proje sayımız zirve noktasında diyebiliriz. Bu da gösteriyor ki kurumlar dijital dönüşüme daha çok önem verdi, biz de kurumların ihtiyaçlarına daha çok destek olduk.
2022 hedeflerimize bakarsak, 2020 yılında yaptığımız 3 yıllık stratejik planımızı dolu dizgin yürütmeye devam edeceğiz. Bugün pazardaki ilk üç oyuncudan biriyiz, kazandığımız her yeni proje ile pazar payımızı artırıyoruz ve planladığımız şeyi yapmak için hedefe koşuyoruz. 2022 yılında pazardaki 1 numaralı servis sağlayıcı olmayı hedefliyoruz. Esnaftan büyük ölçekli şirketlere kadar yürüttüğümüz farklı projeler bizi bu hedefimize doğru emin adımlarla götürüyor.
Bu hedefe giderken bir diğer amacımız da mevcut pazarı büyütmek. Her şeyi kendimizin yapması ekonomik ve verimli değil, ekosistemdeki kıymetli iş ortağımızın da yaratılan bu değerli işlerde önemli bir payı var, bundan sonra da olacak. Biz büyürken ekosistemdeki firmalar da, pazar da büyüyecek. Bu gemide hep beraberiz, aynı hedefe koşuyoruz. Yeni çözümlerimizle ülkemizin kurumlarına hizmet sunmaya devam edeceğiz. Hem müşterilerimize hem de ülkemize olan sorumluluğumuz bunu gerektiriyor. Hepimiz kazanacağız, en başta da ülkemiz…
Comments