HaberlerSAĞLIK

Hijyen konusundaki hassasiyet, biyometrik cihaz sektörünü nasıl etkileyecek?

0

ABI Research tarafından yayınlanan verilere göre biyometrik cihaz pazarı 2020 boyunca 2 milyar dolar düşecek.

Bir ABI Research analistine göre ise parmak izi gibi temas gerektiren biyometrik teknolojiler, temas ve yakınlık etkileşimlerine yönelik yeni hükümet düzenlemeleri nedeniyle önemli bir darbe aldı. Öte yandan kullanıcıların ve personelin güvenliği için doğru bir uygulama olan bu düzenlemeler, belirli sektörlerdeki satışları da etkiledi. Buna karşılık COVID-19, yeni tanıma ve gözetim gereksinimlerine yol açarak, biyometrik yapay zeka algoritması tasarımına daha fazla yatırım yapılmasını sağladı ve bu da yüz tanıma teknolojileri pazarını ilerletecek bir etki yarattı. ABI Research verilerine göre toplam biyometrik cihaz pazarının 2020 yılında 28,2 milyar dolara ulaşması beklenirken parmak izi cihazı satışlarının ise 1,2 milyar dolar azalması öngörülüyor. 

ABI Research’e göre şirket içi fiziksel erişim kontrolü, kullanıcı kaydı, tanımlama ve iş gücü yönetim sistemleri işletme ve ticari alanda büyük ölçüde etkilense de bu uygulamalar aynı zamanda sağlık, kolluk kuvvetleri, sınır kontrolü, hükümet ve halka da yayıldı. Öyle ki bazı yenilikçi şirketler, temassız parmak izi algılama teknolojileri sunan çözümlerini şimdiden uyarladılar. Bununla birlikte uzmanlar, parmak izi sensörü satışlarının hijyen endişelerinden ziyade büyük oranda akıllı telefon satışlarındaki düşüşten etkileneceğini vurguluyor. 

Nitekim yeni IoT ve akıllı şehir odaklı uygulamalar, potansiyel olarak yeni veri akışları ve analizler sunabilir, enfeksiyon oranlarını gerçek zamanlı olarak izleyebilir, yeni veri paylaşım girişimlerini zorunlu hale getirebilir ve hatta gelecekteki salgınları tahmin etmek için davranışsal yapay zeka modelleri uygulayabilir. Bu modeller ise yüz ve iris tanıma, koruyucu başlık, yüz maskeleri veya yüzleri kısmen kapalı olan kullanıcılar ve vatandaşlar için kimlik doğrulama, tanımlama ve gözetim operasyonlarına izin veren anahtar teknolojiler olarak gündeme getiriliyor.

Gözetim, video analizi ve akıllı şehir uygulamalarına yönelik olan daha fazla yatırım artışı ile bu unsurlar artık algoritma geliştiricilerinin de değer önerilerine entegre edilmiş durumda. Öyle ki kızılötesi teknolojilerden yararlanan sıcaklık ve ateş algılama teknolojileri erişim ve sınır kontrolünde daha da iyileştirilmişken, biyometrik teletıp uygulamaları tüketicilere ve hastalara uzaktan sağlık hizmeti verebiliyor.

Comments

Yorum yapma kapatılmıştır